MEHMET UZEL


Şehit ve Gazilere Minnet Borçluyuz

Türk Milleti olarak bu coğrafyada birlik ve beraberlik içerisinde özgür ve bağımsız yaşıyorsak; bunu şehitlere ve gazilere borçluyuz. Bu borç minnet borcudur. Bu borç şükran borcudur.


Türk Milleti olarak bu coğrafyada birlik ve beraberlik içerisinde özgür ve bağımsız yaşıyorsak; bunu şehitlere ve gazilere borçluyuz. Bu borç minnet borcudur. Bu borç şükran borcudur. Bu borç vefa borcudur. Bu borç emanet edilen ortak değerleri koruma borcudur. Gazilerin fedakarlıkları sayesinde birçok şeyin sahibiyiz. Bu ülkede emeği çok olanımız da emeği az olanımız da var. Hepimiz bu ülkenin, bu toprakların özgür insanlarıyız. En önemlisi de ülke olarak bağımsız ve özgürüz.

 

Bayrağımız dalgalanıyor

 

Her türlü hain tehditler karşısında canla başla mücadele eden gazilere ülke ve millet olarak çok şey borçluyuz. Bu ülkede yaşayıp, bu ülkede çalışan, bu ülkede çalışmayan yaşlı genç, güçlü güçsüz herkesin gazilere borcu var. Çünkü gazilerin fedakarlıkları sayesinde vatan topraklarında huzur ve güven içerisinde yaşıyoruz. Eğer şehit ve gazilerimiz fedakarlık gösterip kendilerini bu tehditler karşısında siper yapmamış olsalardı, şimdi ne olurduk düşünmek bile istemiyorum. Sadece şunu söylemek istiyorum, ülke ve millet olarak ne özgür nede bağımsız olabilirdik. Hainlere karşı duran kahraman gazilerimiz  sayesinde bayrağımız bu coğrafyada şanla şerefle dalgalanıyor.

 

Anne ve Baba şevkati gösteriyorlar..

 Bütün İllerimizdeki Valilerin kendileri ve Eşleri şehit yakınlarına çok ilgi gösterdiklerini gittiğimiz yerlerde görüyoruz…Bir bakıyorsunuz şehit çocukları, Vali beyin ve eşlerinin kucakların da onlarla ağlayıp gülüyorlar. Belki kendi çocuklarına dahi bu kadar ilgi göstermiyorlardır. Şehit çocuklarının okulları ile tek tek ilgilenen Valiler gördüm. Daha Valiler şehit yakınlarına ve çocuklarına cep telefonlarını verdiklerini herhangi bir sorunla karşılaştıklarında gece gündüz demeden aramalarını istediklerini söylüyorlar. İki yıl önce Kayseri’de görev yapan şu anda emekli olup Çanakkale’de yaşayan Sayın Valimiz Süleyman Kamçı’nın Kayseri’de görev yaptığı sırada şehit çocuklarına olan yakınlığına bizzat şahit olmuş biriyim. O şehit çocukları kendi anne ve babalarından bu kadar ilgi görmemişlerdir.  Sayın Ayşe Kamçı’nın şehit yakınlarına sarılıp, onlarla ağlaması beni çok duygulandırdı. Şehit çocuklarını kucağından indirmemesi, onlara anne şevkati göstermesi görülmeye değerdi. Hele Sayın Valimiz Süleyman kamçı’nın gazilerle tek tek ilgilenerek sorunlarının olup olmamasını sorması, asansörden inen gazilerin engelli arabalarını sürerek balo salonuna getirmesi de gazilerinin mutluluğu yüzlerinde okunuyordu.

Bu konuda Sayın Kamçı çok güzel bir konuşma yaptı; ”Gazilerimiz ülkemizin medarı iftiharıdır. Onların yeri kalbimiz en müstesna yeridir. Ülkemizin bütün değerlerinde şehit ve gazilerimizin emeği ve katkısı var. Onlar olmasaydı bu ülkede ne bir evin nede bir fabrikanın bacası böyle güzel tütmezdi. Bu günlere onların sayesinde ulaşılmış bu ülkenin yolları, köprüleri, barajları, okulları, hastaneleri, fabrikaları onların sayesinde daha güvenli işte bu nedenle şehitlere ve gazilere borçluyuz” dedi.

Birlik ve beraberlik

Evet aynen sayın Vali Kamçı’nın dediği gibi, hiç bir bedel ödemeden bu coğrafyada özgür ve bağımsız olmak mümkün değildir. Şanlı tarihimizin her safhasında bu bedel şehit ve gazilerimiz tarafından karşılıksız ödenmiş ve ödenmeye devam edilmektedir. Vatan, bayrak ve millet uğruna her tülü bedeli her şart altında ödeyen kahraman gazilerimiz Türkiye’nin birlik ve beraberliğini bozmaya kalkanlara her zaman dersini vermeye devam etmektedir. Bu günümüzü bu gece yapılan Cumhuriyet balosunu gazilerimize borçluyuz. Her gazi ve şehir başımızın tacıdır.