Son zamanlarda gördüklerim, duyduklarım, yaşadıklarım ve araştırmalarım bana keyif vermiyor. Öyle bir zaman dilimindeyiz ki inanamıyorum... Nasıl geldik buraya? Kim getirdi? Niye bu kadar sinirliyiz? Bir şeyleri saklamak, yada gizlemek için niye bu kadar efor sarf eder olduk? Bilmiyorum. Hiç anlamıyorum. Hem de hiç.
Zavallı gözlerim gördüklerim karşısında şaşkınım. Gözlerimi kapatıyorum. Bu kez karanlık hoşuma gitmiyor. Gözlerimi açtığımda ise şahit olduklarım beni mutsuz kılıyor. Ne yapacağım? Diye elimi kafama koyup, derin düşüncelere dalıyorum. Doluya koyuyorum almıyor. Boşa koyuyorum dolmuyor. Gözümden vazgeçiyorum.
Yönümü siyasete dönüyorum. Çünkü hem gözlerimin hem kulaklarımın çektiği sıkıntıların sonlandıracak tek merci siyaset. Liderleri izliyorum, kavga ediyorlar! Çıkıp projelerini anlatmaları ve de Türkiye'nin içinde bulunduğu sorunlarına çözüm için bir masanın etrafında oturup alçak sesle konuşup çözüm üretmeleri gerekirken, bir kaşık suda fırtınalar koparıyorlar. Sonra dönüp, "Siyasette bunlar gayet doğal" deyip kendi kendimi teselli ediyorum.
Çınlayan kulaklarım, bu kez dikkatimi kulaklarıma veriyorum. İnsanların söyledikleri, keyif vermiyor. O zaman kulaklarımı kapatıyorum. Hiç bir şey duymamak moralimi bozuyor. Fazla dayanamayıp, yine açıyorum kulaklarımı. İnsanların mutsuzluğu, içinden çıkılmaz hale gelen ekonomileri, dövizin füze gibi fırlayıp ardından paraşütle kendini bırakması. KOBİ’lerin döviz borcu nedeniyle patinaj çekmesi, iflas eden fabrikaların durumu, işsiz kalan işçilerin çaresizliği ve söylemleri kulaklarımı tırmalıyor. Bu kez kulaklarımdan vazgeçiyorum.
Yönümü siyasete dönüyorum. Çünkü hem gözlerimin hem kulaklarımın çektiği sıkıntıların sonlandıracak tek merci siyaset. Liderleri izliyorum, kavga ediyorlar! Çıkıp projelerini anlatmaları ve de Türkiye'nin içinde bulunduğu sorunlarına çözüm için bir masanın etrafında oturup alçak sesle konuşup çözüm üretmeleri gerekirken, bir kaşık suda fırtınalar koparıyorlar. Sonra dönüp, "Siyasette bunlar gayet doğal" deyip kendi kendimi teselli ediyorum.
Oturup araştırma yapmaya başlıyorum. Yaptığım araştırmalarda, geleceğimiz keyifli. Dünyada sanayi üretiminde Kayseri olarak mobilya sektöründe lider olmamız bana keyif veriyor. Kayseri ürünlerinin tüm dünya da kalitesi ile boy göstermesi, moralimi yükseltiyor. Genç nüfusumuz iyi eğitebileceğini düşünmek beni heyecanlandırıyor.
Evet Şehrimizde son zamanlarda, kendilerini Sosyoloğ, Aile danışmanı, Psikoloğ, gelişim uzmanı olarak tanıtıp yaşan yanlış konuşup insanların kafalarını karıştırmaktadırlar. Bu konuşanlar lise mezunu olup bir kaç kitap okuyarak insanların karşısına çıkmaktadırlar.. Geçenlerde yeni AGÜ Üniversitesinin psikoloji bölümümden mezun bir kızımız biz niye 4 yıl okuduk. Lütfen sayın savcılar ve sağlık müdürlüğü bunların üzerine gitmeli…