Bugün 10 Ocak Çalışan Gazeteciler günü, bizim günümüz. Her zaman söylerim her meslek kutsaldır, her meslek zordur ama gazetecilik bambaşkadır. Size mesleğin nasıl değersizleştirildiğini, yok sayıldığını, ekonomik koşullarını, yerel gazetelerin çektiği zorlukları, yaşadığımız sorunları anlatmayacağım. Nasıl olsa bunları herkes biliyor ama üç maymunu oynamaya devam ediyor, edecekte…
Size kendi gözümden gazetecilik nedir, güzellikleri nedir, benim bu işe olan bağımı anlatayım. Zaten her zaman bardağın dolu tarafından bakmak gereklidir öyle değil mi? Güzel olan şeyleri herkes görür ama önemli olan görünmeyenleri görmektir.
Öyle bir meslek ki bazı zamanlarda herkesin kaçtığı yere sen koşarak gidersin. Günlerce gecelerce sadece bir olay için uğraşabilirsin. Gecenin bir vakti uykunun en güzel yerinde de telefonun çalabilir, sevdiklerinle bir aradayken de... Haberin nerede, ne zaman, nasıl geleceği belli olmaz. Her zaman ulaşılabilir olmak zorundasın. Herkese, her olaya açık olmak zorundasın. Gözünün önünde sevdiklerini de kaybedebilirsin, bir insanın en güzel duygusuna da ortak olabilirsin. Öyle bir iş ki asla ortası yok. Her duyguya, her ana şahitlik edebilirsin. Bazen günlerce gözünün önüne gelecek olayları da haber yapmak zorunda kalırsın. Bunların hiçbirinin amacı maddi kazanç sağlamak olmaz. Bu işi yapıyorsan maddiyat her zaman ikinci planda kalır. Bu işi kamu görevi olarak yapıyorsun, topluma faydalı olmak için, bilinmeyenleri öğrenmek için, toplumun doğru, güvenilir haber almasını sağlamak için, toplumu bilinçlendirmek için yapıyorsun. İşin en keyifli kısmı emeğinin yok sayılmadığını görmek, birilerine fayda sağlayabilmektir. O kadar derin, o kadar yoğun bir meslek ki burada anlatmakla bitmez.
Gariptir ki meslek alaylı ve mektepli olarak ikiye ayrılır kendi içinde. Yine gariptir ki mektepli olmak hiçbir şey ifade etmez bu işte. Kendi adıma konuşayım ben bu işe yıllarımı verdim. Hem alaylıyım hem de mektepli. Hiçbir zaman sadece birileri memnun olsun diye haber yapmadım. Beni bilenler bilir öyle kulaktan duyma haberler yapmam. Bir haber yapıyorsam önce en doğrusunu benim öğrenmem lazım, yazacaklarımdan emin olmam lazım ki ancak öyle yazarım. Amacım asla daha çok beğeni almak, dikkat çekmek olmadı. Amacım her zaman bu işle nasıl faydalı olabilirim, insanlara nasıl yardımcı olabilirim oldu. Öyle de olmaya devam edecek.
Çokta uzatmayalım. Toplumu bilgilendirmek için mesai saati gözetmeden, zor şartlar altında çalışan, toplumun vicdanını temsil eden, doğru, tarafsız haberleri yapmak için her türlü zorluğa katlanan, bu işi layıkıyla yapan, başta gazetecilik mesleğini öğrendiğim her konuda bana destek olan babam Güven Şahin’in ve tüm meslektaşlarımın 10 Ocak Çalışan Gazeteciler gününü kutluyorum.
