Yaşamayan bilemez engelliliği. Yaşayan, bıkmadan ve usanmadan direnenler çok. Bir dostum ve arkadaşım anlatıyor: “Hani bir şarkıda diyor ya; Kader diyemezsin, sen kendin ettin. Vallahi de billahi de ben etmedim, Rabbim böyle istedi, ben de kabul ettim. Henüz daha çocuk bile değil, bebeydim. Yürümeyi bilmez daha emeklemekteydim, ben bende değil, Rabbimdeydim…”
Ne güzel dizeler bunlar böyle. Yüzde yüz sanat kokan sözler üstelik.
3 Aralık Dünya Engelliler Günü... Toplumsal bilinç ve bilgi düzeyinin artması, yardımlaşma ve empati düzeyinin yükselmesiyle engelli kardeşlerimizin yaşam standartlarının yükseleceğine inanıyorum.
3 Aralık Dünya Engelliler Günü’nün engelli vatandaşlarının sorunlarının ve çözüm önerilerinin dile getirilmesi, hayat standartlarının yükselmesi açısından yapılması gerekenlerin dünya çapında gündem oluşturulması bakımından oldukça önem arz etmektedir.
Hayata engelleri ile tutunmaya çalışan bütün kardeşlerimizin yanında olup, onların daha kaliteli ve daha yüksek standartlarda bir yaşam sürmelerini sağlamak gazeteci olarak hepimizin görevi, hepimizin vicdanıdır. Çağdaş ve gelişmiş bir toplum olmanın temel öğelerinden biri de, engellilerin toplumsal yaşama dahi olmalarıdır. Unutulmamalıdır ki bir toplumun engellerinin iş ve sosyal hayata katılma oranı o toplumun olgunluk seviyesini belirler. Bu kapsamda ülkemizde son yıllarda Cumhurbaşkanımız Recep Tayip Erdoğan’ın önderliğinde yapılan düzenlemelerle eğitim hizmetlerinden sağlık, bakım ve istihdam olanakları gibi pek çok konuda tarihi nitelikte adımlar atılarak, büyük ve güçlü Türkiye'miz her konuda olduğu gibi bu alanda da dünyada örnek gösterilecek bir konuma ulaşmıştır.
Engelli olduğu için hiç kimse toplumdan dışlanmamalı, aksine engelinden dolayı hiç bir imkandan yoksun kalmamasına özen gösterilmelidir. Onların yardıma değil sevgiye ihtiyaçları olduğunu düşünerekten onlara sevgiyle kucak açıp şefkat gösterilmelidir. Bu duygu ve düşüncelerle,3 Aralık Dünya Engelliler Gününde tüm engelli kardeşlerimizin günü kutlu olsun.