MEHMET UZEL


 KADIN

              Kadınlar sadece 25 Kasım gününüz olmasın. Her gün sizin gününüz olsun.


             Kadın, erkeğin canı sıkıldığında, stresini atabileceği başka birine ya da bir olaya olan kızgınlığının acısını çıkarabileceği bir araç bir eşya.. Kadın konumunun hayatımızdaki yerinin sağlamlaştırılması için bu kadın çalışma koruma kanunları farkındalık yaratma projeleri. Hani nerede? Bunlar kadını bir yere taşıyamamış. Hele de erkeğin “hak etti” savunması pişkinliği. Bu şekilde hayat devam ediyor. ” Şiddet kötüdür, kadına el kalkmamalıdır. Ama yaparız bazen “Anlayış bu! Geçen zaman kazandırmamış, ileri götürmemiş kadını.. Kadına sahip çıkmak zor olmamalı. Güçlü kadınlar şikâyet ediyor. Olayı basına adliye ye taşıyor. Ya diğer kadınlar?

             Kim bilir ne kadar yağındır sesini, soluğunu (el alem)meselesi yüzünden sessiz kalanlar, gizleyenler, her evlilikte böyle şeylerin olabileceğini düşünen. Hangi işi yaptığının, karakterinin, hobilerinin bir önemi yok.. Kadın mı tamam! Ötesi yok. Kadın! Her türlü aşağı, sosyolojik bir hastalık! Toplumun yarası! İyileşmiyor çünkü hastalık kabul edilmiyor. Önce kadın görmeli bu gerçeği, aciziyetin kendinde değil, erkekte olduğunu. Çocuklarına sağlıklı bir uygarlık bırakabilmek için konuşmak için gerektiğini. Kadın kendine değer vermeli, insanca yaşamanın peşine düşmeli. İnsan olduğunu herkesten önce kendisi kabul etmeli. Kişi kendine nasıl bakarsa çevresindekini de öyle görür. Erkeğin çekirdeğine işlemiş kadını küçük görme anlayışı. Çevrenin ona verdikleri, kendini yetiştirememesi, toplumun erkeği gereğinden fazla yüceltmesi. Bunlar olmalı erkeği bu kadar kof, boş kılan. Sevmeyi bilmemesi, sevgisinin göstermemesi… Özellikle de sevdiği kadına bunu yapması enteresan.

              Dışardan bir kadına ya da erkeğe değil, kendi sevgilisine, hayatındaki en özel insana, şiddet göstermesi.

              Kadın hep suçludur anlayışa göre ne yapsa kabahattir. Kadın kısıtlanan hor görülen, yetersiz.. Doğuştan kaybetmiş. Biz uygar mıyız şimdi? Uygar olduğumuzu söylemek kolay da sergilemek zor galiba. Oysa kadın toplumun yarısı, erkeğin bir parçası… Üreten, çalışan, kalbi olan, hayalleri olan bir insan…

              Kadınlar sadece 25 Kasım gününüz olmasın. Her gün sizin gününüz olsun.